Başakşehir'de gezdim teninde
tüm çıplaklığıyla, tane tane dokunuverdim
Kayaşehir'de seyre daldım gözlerini
tüm bereketiyle, tutuluverdim
Sen ki
sulu öpüşlerin yargıcısın
tutkusal şehvetin ta kendisi
dudaklarımın işlediği en ihtişamlı parçasın
Bereket sütü diyorum
tüm güzelliğiyle, göğüslerini
benim kadar kimse değerlendiremez
Doğu Trakya
senden laf açmanın tam sırası
kalabalık parklarda, sahnelerde
hatta meydanın tam ortası
özgürlüğün marşını söylerken
sen kokan hayaller kurmanın
en güzel anları
Bizler, sen ve ben
sanıyoruz ya
millete devran tutmuş
geceyi gün eden aşkımızı
kimsenin bilmeyeceğini
Görecekler, duyacaklar
ve de yargılayacaklar bizi
Şayet, gizlemek mümkün değil
sarkaçlar boyu sallanırcasına
umarsızca sevişler sonrası
güzellikler güzeli aşk
Belki kurşuna dizecekler
belki de tefe koyacaklar bizi
"Kurşuna dizedursunlar beyim!
şayet ben ve o, her ayrı günümüzde
bin bir defa vurulduk, bin bir defa gömüldük"
O sebebiyet
nefes alacağız
fakat ayrı kalacağız
bu dünyada değil
cennet bahçelerinde buluşacağız
"Ve ben sensiz kalacağım
uzak diyarlarda
benzer yüzleri sen sanacağım
adını anıp anıp ağlayacağım
kim bilir? Öleceğim belki de"