Aynaya karşı, ikili tartışmadan çıkma cinnet kaçınılmaz
Üçüncü sayfa haberleri, köşe kuytu bir haber
İki ölü, bir yaralı
Dehşet ve vahşet içinde
Ruhum ateşten bir sarhoşluktur tenime
Gözlerim ve dudaklarım günahkar
Sabahları evham, geceleyin alevlenme
Kontrol edemem
Kafamda aynı çın, kulakta aynı fon, karanlık
İstiklal'de darağacı
Halatta ise bir "Genç"
Ayaklarına bağlı bir "Koç"
Hoyrat bir melodi, kayıplara karışırken duyuluyor
Naçizane bir darbe! Ola ki kırık camların peşine düşeydim
Belki yumruklarım körelip, öfkem durulana kadar
Siftah, fiske, mosmor, kana bulanık, kırık ve çatlak raporlarıyla
Kendi gölgemle yüzleşirken, kendi ışığımla kör olurdum
Kendime açtığım cinayete kurban
Kendime karşı bu savaşa asker olmazdım
Yine de kazanamadım, hırpalandım, yenik düştüm
Kanıma karışanlar galip geldi
Suratıma baka baka alay edenler zaferi kutladı
Kapılardan ziller, bahçemden çiçekler söküldü, koparıldı
Ve de ben yıllardan beri
Sırıtmadan, uyumadan, göz kırpmaktan aşikar, nazır biçimde
Ölülerin diyarından çıkıp gelme
Yorulmadan yaşıyorum