Son yürüdüğüm sokakta senin ayak izlerin
Son cumanın arefesinde senin kokun var
Yalnız kalan ruhumun derin korkusu senin gözlerinde
Sesini duyar duymaz aldığım o ipek kokun hislerimde
Şimdi ben ne yapacağım?
Güzel bir sayfaya seni karalayacağım
Yakabilirsem yakarım, okudukça hatırlamak mı?
Hatıralar her yerde
O kısa günlerin sonunda, ufkunu aşan bakışların ardında saklı
Sarmaşık gibi sardığım o buğday tenine bir daha dokunamadan
Uzaktan bile seyretmemek için, huzursuz kentte tek bir nefes dahi alasım yok
En çok yanarım ki
Bakır taslara doldurduğum ay ışıkları
Artık bizi süsleyen gecelerden söz etmeyecek
Artık amiyane sözlerini bile yankılayan bu dev
Ardı arkası olmayan davetiye bakışları tekrar görmeli
Dudaklarımızın kavuştuğu o güzel kaldırımda oturacağım mesela
Birbirimizi bulduğumuz ilk bankta oturacağım
Oturacağım ki, hatıralar bana bu gece rahat versin
Her o parka gittiğimde o sevdiğin kısık sesimle bir şiirimi daha okuyacağım
Belki de bir kez olsun oradan geçersin