Barışı kazanmak için
ne kadar şiddetle arzulamak gerekir?
Lakin dipsiz suların pervazında
sadece ölü balık akıntıya kapılıverir
Toprak üstünde çok kan dökülür
ancak sesini duyurmak istersen
bolca mangır, çokça siyaset, biraz gözyaşı gerekir
Ancak ben
servetimi cebimde taşıyamam
kafamın içinde bin bir esere dönüşür
dudaklarımdan kaleme dökülür
bir okunuşta tüter
kulaktan kulağa canlanır
kimi zaman prangaların yankısında çınlar
Kendimi öldürdüğüm her sabahın
belki yaşamak uğruna çırpınır iken
kafesteki kuşlar kanatlarıma düşman kesildi
o vakit değil gözyaşı döküp yardım çığırmak
kalemi kağıda çırpmak, şarkılar tüttürmeye dahi yeltenmedim
Ben kalabalığa karışamadım
ne onların yolundan bir takipçiydim
ne de patikalarına ayak bastım
uzaktan seyrettiğim her kalabalık
aslen yolun sonunda kaybolmuştu
Zati bütünüyle
tek başıma yürüdüğüm gerçek patikada
benden önceki her kalabalık birbirinden ayrılmış
koyun kürkündeki kurt dişlerini örttüğü vakit
her koyun katilini kendi türünden sanırmış