kendimi kül tutkunu geçmişime kaybettim
işlediğim günahlar, şiddetle sıkılmış yumruklar
biri öldü, öbürü gitti, ben kaldım
"İçimdeki cehennemden kaçarken seni buldum"
Henüz tanışıklık etmezdik
on altımda demlenir iken
on yedimin gömleğine çamur bulaştı
senin serenat güzelliğinden fırçam yoktu
ellerim sanat tutmaz, şefkat bilmezdi
on sekizin üstünü çamurla boyadım
Toprağına indim ineli
senin yeşilinden resmetmek istedim
ne kalem, ne kağıt, ne de kurşun
ne yazmalar, ne çizmeler
bir türlü sonu gelmedi
bir tek senin güzelliğini atlatamadım
Herkesin bilge olduğu kalabalıkta
aklı kaybetmekten başka çarem yoktu
gülüşün yanılsadı, gözlerin parladı
seni gördüm, seni tüttüm, seni yazdım
hayati dengemi kopardın benden oracıkta
"Sen ki, aklım ve kalbim arasında
en güzel çaresizliğimdin"