9 Aralık 2022 Cuma

TAHRİKİ BEREKET

Gün ağardı, güneş yükseliyor
bir başka gün, yeni bir filize kucak açıyor
ve de sen, sen ki 
şüphesiz günümün şaibesi
takıyorsun yine 
baştan çıkartan maskeni

Cam gözlü kalbini dışa açıp
sömürüyorsun gri gökyüzü gibi
sıkıntılı bozkırlarda
teker teker, tüm hislerimi

Önce yalpalı, eski topraklarda
okşuyorsun yüreğimi
tüm çıplaklığıyla
ve de yürürlüğe giriyor 
tekrardan sevişlerin uğruna
kutsallaşmış tahriki bereket
ve bitmek bilmiyor
kopuyor oracıkta
ansızın bir kavga kıyamet
hüznün yerini küslük
küslüğün yerini özlem alıyor

Kavga kıyamet bitiyor
gün yine ağarıyor
dibe çöktüğü gibi
yine yükseliyor güneş
aniden zirveye

Ve ben bereket sütü göğüslerinde
pelteleşmiş ağzımı toplayamıyorum
güceniyorum, konuşamıyorum
sadece gülüyorum

Şayet bizler
yarınlar yokmuşçasına yaşarken
sorgu suale tutulunca
savunmak üzere yine kahkahalar eşiğinde
gülmez miydik?

Şayet bizler ki
sırtımız her döndüğümüzde birbirimize
ihanetin keskin sapından tutup
ayrılığın sivri ucunu saplamak yerine 
sırt sırta verip
yine gülemez miydik?