hiçbir derman yok
hiçlik var
yok oluşun eşsiz karanlığı
Karşımda hiçliğin naçizane varlığı
kara fonu andıran bir ses tonu
ruhumu çığıran, ölülerin dokusuyla
"Hoş geldin Birincil Oğul"
Er ya da geç, genç veyahut yaşlı
fark etmeksizin, tanrıyı buldum
karşımda, gözleri bana dikmiş
ezdiği kemikler bayram etmiş
yüzünde ise yaşamın ruhani izleri
Beni beklemiş, beni izlemiş
günah kokan kaldırımlarda
betonu kirli binaların içinde
benim sonumu getirmiş
"Sen tanrı mısın?"
hiçlikler aleminden çıkma bir bakış vasıtası
onu buldum!
Serseri samimiyeti
bürokrasi resmiyetiyle yaklaştım
"Tepkisiz ve de umursamaz tanrı
seni tüm hayatım boyunca aradım!"
Bana atfetti, ruhumu çekti aldı
sivri pençeleri, kuzgun keski dişleri
beni oracıkta bin bir parçaya ayırdı
ruh özüm, ailem ve kalpazan dostlarım
yaşam oldu, dünyaya süzüldü
yeniden yaşam buldu
"Sadece sen, tüm evreni senin için yarattım
her bir yaşamla büyüdün ve olgunlaştın
her yaşamında doğdun ve de öldün
daha kudretli ve ulu bir zeka formuna ulaştın"
Ruhum nihai sona ulaştı, bedenimden sıyrılıp
bir başka yaşamlara kavuştu
geçmiş hayatların tüm deneyimine sahibim
sadece ben ve tanrı
hepsi bana ait
tüm yaşamlar bendim
"İsa bendim, onu takip edenler de
Hitler bendim, öldürdüğüm milyonlar da bendim!"
Afalladı, güldü, aciz ve hakir gördü
elini kaldırdı ve ekledi
"Ne zaman birine işkence etsen, kendine işkence ettin
ne zaman birine iyilik yapsan, kendine iyilik yaptın
ne zaman birini sevsen, bir başka yaşamdaki kendini sevdin"
Sessizleştim ve suskunlaştım
sükunetim altından bir kayış gibi sırtıma vuruyordu
ağzımdan bir kelam, zihnimden bin bir düşünce döküldü
"Neden? Neden bunları yapıyorsun Tanrı?"
"Çünkü bir gün benim gibi olacaksın
çünkü sen busun, sen benim oğlumsun
sen benim türümdensin!"
Tek bir gülümseme
reenkarne uyanış
yeni bir bilinç
ve de yeni bir beden
nihai sonlanış üzerine
varoluş döngü zinciri kırılana dek
yeniden dirildim