Sahi yıllar oldu, ben hala uyumadım
İhanet peydahlayan bu denli bir hayat
Günlerin getirisi, gecenin sunusu
Sabahın köründe bir paket sigarayla doyurmak karnı
Taşra pavyonunda bir hovarda gibi şişeleri deviriyor
Her yürüdüğüm sokakta isimler sayıklıyorum
"Ben senin kardeşinim, ben senin biricik aşkınım
bitir benim cezamı, azap son bulsun"
Gözlerim alevlenmiş, ilaçlar midemi kanatıyor
Onca gaflet gecesinde, bin bir travma yaratan yaratıklar
Sanki yıllar sonra onları azat etmişim gibi yanıma ilişiyor
Ve de unutamadığım fotoğrafların rüyasını yaşıyorum
Harap edilmiş, infilak sonrası sürüne sürüne savaşan
Dost ve düşman kavgaları gibi, tıpkı o kıymet bilmez
Uçurumlardan atlayıp hayata gözlerini çoktan yummuş yadeller gibi
O kadar çaresiz kaldım, o kadar ayaz tattım, o kadar kaçtım
"Herkes ikinci bir şanstan bahseder fakat kimse
kötülüğe açılan kapıdan ilk defa nasıl girmiş hatırlamak istemez
hiçbir şey bitmez, her şey değişir"