21 Kasım 2022 Pazartesi

SIRRA KADEM

Şayet her şiir içeriyordu
tanımadık suratların ailecek bir resmini
mahçubiyetini gizleyemiyor
yüzündeki yılların izleri

Kör Ali'nin şafağında bahsetmiştim
sürgüne tefe konduğumuz gurbet yolunda
ne denli azap getiren bürokrasinin
kana susamışların siyasetinden geçtiğinden
bahsetmiştim baba

Ağır Ceza Mahkemesi
kapalı duruşma
bir sanık, onlarca tanık
yüzlerce mağdur var
fakat sen yıllarca süren kovalamaya
kulak asmadan, arkana bakmadan
tek bir kelam ediyorsun
"Ben sustukça yaşayacaksınız evlatlarım"

Korkuyorum patron
yıllar süren bu koşuşturma sonunda
karar bağlanacak ve sen yakalanacaksın
koca koca adamlar yine gelecek
bizler uğruna susacaksın
ya da susturmaya yeltenecekler
belki de yalanlar eşliğinde
kaçmaya devam edeceğiz

Ama gözün arkada kalmasın
sır tutmayı senden öğrendim
ve senden öğrendim
zorunda kalırsam
canımı müdafaa etmem gerektiğini 
yine senden öğrendim
bazen bir bilgiye sahip olmanın
özgürlüğünü tehdit edip
seni ölü bir adam yapacağını

Bu yüzden yetiştirildim 
sen tarafından
şiddetle iç içe
ve de saklanarak
kendi kapalı kutumda
karanlığın ininde



2 Kasım 2022 Çarşamba

AYRILMIŞLARIN ÖYKÜSÜ

Başakşehir'de gezdim teninde
tüm çıplaklığıyla, tane tane dokunuverdim
Kayaşehir'de seyre daldım gözlerini
tüm bereketiyle, tutuluverdim

Sen ki
sulu öpüşlerin yargıcısın
tutkusal şehvetin ta kendisi
dudaklarımın işlediği en ihtişamlı parçasın

Bereket sütü diyorum
tüm güzelliğiyle, göğüslerini
benim kadar kimse değerlendiremez

Doğu Trakya
senden laf açmanın tam sırası
kalabalık parklarda, sahnelerde 
hatta meydanın tam ortası
özgürlüğün marşını söylerken
sen kokan hayaller kurmanın
en güzel anları

Bizler, sen ve ben
sanıyoruz ya
millete devran tutmuş
geceyi gün eden aşkımızı
kimsenin bilmeyeceğini

Görecekler, duyacaklar 
ve de yargılayacaklar bizi

Şayet, gizlemek mümkün değil
sarkaçlar boyu sallanırcasına
umarsızca sevişler sonrası
güzellikler güzeli aşk 

Belki kurşuna dizecekler
belki de tefe koyacaklar bizi

"Kurşuna dizedursunlar beyim!
şayet ben ve o, her ayrı günümüzde
bin bir defa vurulduk, bin bir defa gömüldük"

O sebebiyet
nefes alacağız
fakat ayrı kalacağız
bu dünyada değil
cennet bahçelerinde buluşacağız

"Ve ben sensiz kalacağım
uzak diyarlarda
benzer yüzleri sen sanacağım
adını anıp anıp ağlayacağım
kim bilir? Öleceğim belki de"