28 Kasım 2021 Pazar

TEŞHİRİ KABUS

Kanatlarından pul dökülen kediler 
Sokağın en kulak çığırtan köpekleri
Cuma arefesi, gözlerde gök kızıl kubbenin etkisi

Damarda depresan, kovalar durur 
Teşhiri teşhis, bütün kalıtsal nitelikleri

Başka bir aleme geçiş, ak yüzüm delik
Güneş kavuruyor gecenin ferasetini
Elimde dokuzluk, karşımda ise en seçkin
En aciz, en düşman, kabusların kahramanı

"Öleceksin, seni öldüreceğim
günün en sıcak saati, silahlar ısınacak
sokak kızıla boyanacak
ve sen huzura kavuşacaksın
benim ellerimden
benim huzurlu uykumda"






25 Kasım 2021 Perşembe

HACI HOCA

Kafamda kara fon, kulağımda aynı ton
Vefalı Latin topraklarından çıkıp geldi
Elimde yanan bir kamp meşalesi neticesinde
Bir dal nikotinde kavruluyor

Bangır bangır yürüyorum
Ayaklarım yeri göğü çığırdı
Bakışlarım kızgın kuzgunlar kadar sert
Önümde bir çakıl duruyor
İşgal rüzgarları kadar mert

İnsanlar vardır, salya sümük konuşur
Ağzı açılır açılmaz, kavga kıyamet
Bu çakıl, o çakıl, hacı hoca  
Pelerini yerden bitme
Sakalında arı kovanı
Kupkuru dudaklarından
Kırış kırış laflar ediyor

Takribi on dakika, bol küfürlü bir tartışma
Sağı solu mantar kafalı müritleri kuşatmış
Edilecek son bir söz var

"Çekil yolumdan
seni ezerim
son duraktayım
otobüsleri kaçırmadan az evvel düşün
yoksa seni canından ederim"



KÜT MERDİVEN

Nece bir tutku, çetrefilli zarafet
Esrarlı bir öğlen, güzler yağıyor kirpiklerime
Baştan çıkartıcı bir maske, yüzünde
Saçların kadar küt bir merdivenden çıkıyorum
Karşımda sen ki, gözlerime mil çekmişler 
Geceleyin gördüğüm yine sen, her adımda karşımda beliren

Şayet ses seda etmeden, ne güzel güldün öyle?
Bir çay gibi yutkundum seni, aktın gittin boğazımdan
Çekip gittin koşarcasına, kaçtın, kayboldun
Ben ise adımlarını sayıklar dururum
Olduğum yerde, ait olmadığım
Betonu kirli, günahkar merdivenlerde






11 Kasım 2021 Perşembe

ÇETREFİLLİ ZARAFET

Sen kısa saçlı, zarafetten şaşa bir kadınsın
Aydan ışıltı gözlerini dikip, kırım kırım yürür gidersin
Şayet nereye doğru?
Tek bir söz etmeden, öylece, adım adım, uzak uzak

Kırmızı kuzu eti damağımda iken, şaraptan bir yudum alırım
Kalemim tıkır tıkır sana işler, işledikçe ruhunu emercesine 
Kareli gömlek içerisinde bir akşam, sabahtan zatiye
Defterler boyu serüven, kurşun kalem çıktısı sana ithafen

"Seni arıyorum, bulacağımdan emin değilim
elbet bulursam, gök kubbe maviliğinde sımsıcak 
kavuşanların türküsü ciğerleri deşercesine çalacaktır
işte o an beni anlayacaksın, gözlerimizin kesiştiği ilk durakta
dudaklarımız farklı kentlerin aynı yakınlığını taşıyacak"

Sen kısa saçlı, seni seyre daldım
Teninden ateş püskürüyor
Yüzünde sevilesi bir sima
Baştan çıkartıcı, o kadar tehlikeli
O kadar şaibesiz, o kadar kusur tutmaz

Ve karşında ben, işte ben
Dev surat, kirli kanlı sözler ve de yapak saçlar
Kızgın kumlardan çıkma bakışlarımdan kaçamazsın

Adım adım yürü, ister koş, ister kaç
Şayet denk gelirsek
Verilen adaklar şahitim
Seferler sonu bahtiyar olmuş bir padişah gibi
Edebi düvel tahtımdan aşağı yosma yosunlar sarkıtacağım
Belki o ufak ellerin, belden ince bileklerin ile 
Ne yapar ne edersin?
Çabalar durur, tırmanırsın yanıma

Öyle bir çetrefil, öyle bir şaşa, öyle bir zarafet
Yine adımlar merdiven boyu, yine uzak uzak
Savaş yanlısı debdebe kara saçların
En görkemli manzaram olmak üzere
Kaleme aldığım son satırlar aşikar
Seni bulacağım



7 Kasım 2021 Pazar

EN GENÇ

Psikopatoloji ve vahşet tasarısı
Sobalı evlerin beton zeminlerinde saklanıyor
Ailenin en gencinden katliam misali, cinnet akşamı
Dudaklarda jilet, ellerde bıçak, gözlerde gecenin kanı
Şömine ateşinde acının tarifi, karanfil ve barutun keskin kokusu
Bıçak kadar keskin! 
Cehennem kadar sıcak!

"Tanrı bana konuşmam için kelimeler verdi
tüküre tüküre küfürler savurdum!"

"Ben ki gecenin katili...
...sobalı evin beton zemini kızıla boyanacaktır
Kıpkızıl! Kanlı Hilal'in hilafetine denk olacak
kutsayacağım, haplar yutulacak! KÜLTE UYMADAN!"